Roni Blog

Öğretmenlerin Müdürlerinin Bilmesini İstediği 18 Şey

Öğretmenlerin Müdürlerinin Bilmesini İstediği 18 Şey

Öğretmenler yorgun. Daha doğrusu kendilerini “bitmiş” hissediyorlar. Ayrıca kendilerini çoğunlukla yalnız hissediyorlar. Desteğe ve anlayışa hasretler. Son 15 yılda, toplumun eğitimcilere bakışında bir değişim olduğu görülüyor. Bunda, eğitim sisteminin giderek teste dayalı hale gelmesinin de payı var. Öğretmenler, mükemmel performans gösterme konusunda ciddi baskılar yaşamaya başladılar. Zamanlarının yüzde 100′ünde, kendilerinden yüzde 100 başarı beklendiğini bilen öğretmenler, imkansız olan beklentileri yerine getirmek için giderek artan oranda stres ve endişe yaşamaya başladılar.

Toplumun eğitimcilere karşı gösterdiği saygı ve minnet duygusu, yerini hata bulmaya ve ebeveyn hakkı duygusuna bıraktı. Bir şekilde, bir yerlerde öğretmenler düşman oldular.

Bu yüzden artık öğretmenler, güçlü ve örnek bir yönetimin desteğine ve anlayışına her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyuyorlar. Bu yönetimin tam merkezinde, okul iklimi ile pozitif gelişme arasındaki dengeyi tam anlamıyla elinde tutan okul müdürü yer alır.

Bir Avustralyalı Anne’nin Uğraşı / Makyajsız Barbie’ler

Bir Avustralyalı Anne’nin Uğraşı / Makyajsız Barbie’ler

Çocuklarımızın gelişiminde oynadığı oyunlar, izlediği çizgi filmler kadar oyuncaklar da bir o kadar önem teşkil eder. Gerek görünüşleriyle, gerek tasarımlarıyla, fiziksel ve zihinsel gelişimde önemli rol alırlar. Nasıl ki özellikle erkek çocuklarımızın şiddet içerikli oyunlardan uzak tutuyorsak, kız çocuklarımızı da popüler kültürün giyim, makyaj, trend olan yenilikler gibi olumsuz etkilerinden uzak tutmaya çalışmalıyız.

Etrafında gördükleri objeler, filmler, oyuncaklar muhakkak ya cinsellik ya da şiddet içeren imgelerle süslenmiş haldeler. Bunlardan olabildiğince evladını uzak tutmaya çalışmak isteyen bir annenin çalışması hakikaten takdire şayan.

Silikon Vadisi Yöneticilerinin Çocukları Neden Teknoloji Girmeyen Bir Okula Gidiyor?

Silikon Vadisi Yöneticilerinin Çocukları Neden Teknoloji Girmeyen Bir Okula Gidiyor?

Günümüz çocukları teknolojinin içine doğuyor. Bunu hepimiz biliyoruz. Şimdi bu durumu anne babaların nasıl yorumladığını daha iyi anlamak için başka bir gerçeği daha ortaya koymak lazım: Biz teknolojinin içine doğmadık. Hepimiz yaş kemale erdikten sonraki dönemde, yani lise ve üniversite yıllarında ya da iş hayatına yeni atıldığımız dönemlerde tanıştık teknolojiyle. Belki bu yüzden küçücük çocukların hatta el kadar bebelerin teknolojiyle ilişki kurmasından şaşkınlıkla karışık -ilk kez gördüğümüzden olsa gerek- tuhaf bir zevk alıyoruz.

Çok farklı ve zeki bir nesil yetişiyor duygusu kaplıyor içimizi. Belki bu yüzden bir sürü anne baba, “Oğlum 3 yaşında tam bir profesyonel Google kullanıcısı”, “Bizimkinin mouse kullanmasını bir görsen inanamazsın” gibi tuhaf gururlanmalar yaşıyor.

Araştırma: Kontrolcü Ailelerin Çocukları Mükemmeliyetçi ve Kaygılı Oluyor

Araştırma: Kontrolcü Ailelerin Çocukları Mükemmeliyetçi ve Kaygılı Oluyor

Sağduyumuz bize, aşırı eleştirel ya da otoriter olmanın çok iyi bir ebeveynlik şekli olmadığını söyler. Artık bunu bilim de destekliyor.

Singapur’daki ilkokul öğrencileri üzerinde yapılan ve beş yıl süren bir çalışmada araştırmacılar, kontrolcü anne-babaları olan çocukların kendilerine karşı aşırı derecede eleştirel olduğunu ve çocukların yaşları ilerledikçe bunun çok daha büyük bir probleme dönüştüğünü buldu. Kendilerine karşı bu kadar sert olmalarının uzun vadeli sonuçları da bulunuyor: Kendini yüksek düzeyde (ya da giderek artan düzeyde) eleştiren çocuklarda daha fazla depresyon ya da anksiyete belirtileri görülüyor.

Böl ve Yönet # Segmentation Forever

Böl ve Yönet # Segmentation Forever

Müşteri sadakatini artırmak amacıyla şirket genelinde bir segmantasyon girişiminde bulunmaya hazır olan kuruluşlar için, başarıya ulaşmayı sağlayacak bazı yönlendirici ilkeler var.

1. Başlıca tüketici segmentlerinin belirlenmesi: Bir tüketici segmentasyon sistemi kullanarak her bir müşteri adresine bir segment kodu ekleyin, veya adres dosyanız yoksa aracı kurum verilerinden yararlanın. Her segmentteki tüketicileri ya da satışları, pazarınızın ya da ülkenin ortalamasıyla karşılaştırarak en iyi segmentleri belirleyin. Ancak, en iyi müşterilerinizin kimler olduğunu ortaya çıkartmanın, yalnızca işlem düzeyindeki karlılığın değil, bunu koruma maliyetinin de analizini gerektirdiğini unutmayın. Çok fazla indirim kuponu, iskonto vs mi kullanıyorlar? Fazla iade mi yapıyorlar? Bu faktörler optimum modelin belirlenmesinde önemli bir rol oynamaktadır.